NAPOLYON BONAPART
Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon Bonapart‘ı bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek: “Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz.” gibi fikirler yürütmeye başlayınca Napolyon: “Evet, onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım!”
MİCHAEL DE BAKEY
Dünyanın en ünlü kalp doktoru; Michael De Bakey’ in arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve Dr.Michael De Bakey’ e dönerek;
“Size bir şey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım,kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım. Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?” diye sormuş. Bunun üzerine Dr. Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş; “Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesene!”
DİYOJEN
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa; “Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem!” der. Bu sözün üzerine Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin bir şekilde; “Ben çekilirim.” der.
GALİLE
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ye hasımlarından biri; “Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?” diye sormuş. Galile’de adama yanıt olarak; “Doğru, benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?” demiş.
MEHMET AKİF
Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif’i küçük düşürmek ister ve; “Affedersiniz, siz veteriner misiniz?’”diye bir soru yöneltir. Mehmet Akif hiç istifini bozmadan “Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?” şeklinde gence cevap verir.
YAVUZ SULTAN SELİM
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz Sultan Selim ona; “Sen sır saklamayı bilir misin?” diye sormuş. Vezir; “Evet hünkarım, bilirim.” dediğinde, Yavuz Sultan Selim’de ona; “İyi, ben de bilirim.” diyerek vezirine güzel bir mesaj vermiş.
CHURCHİLL
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill’ i davet etmiş ve davetiyeye de bir not iliştirmiş; “Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.” Churchill, hemen cevap göndermiş; “Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa!”
MEZAR
Amerikalı iş adamı, Çinliyle alay ederek sormuş; “Mezarlarınıza koyduğunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek?” Çinli, başını kaldırmadan cevap vermiş; “Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.”
YAMA
İncili Çavuş, Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralına gönderildiğinde, elbiselerinin bazı yerlerinde yama varmış. Kral bunları görünce dayanamayıp; “Bana senden başka gönderecek adam bulamadılar mı?” diye sorunca, İncili Çavuş; “Osmanlılar, adama göre adam gönderirler, Beni de size göndermelerinin hikmeti bu olsa gerek efendim.”cevabını vermiş.
CENAP ŞAHABEDDİN
Cenap Şahabeddin’e; “Şu edepsize neden bir tokat vurmadın?” dediklerinde şu cevabı vermiş; “Eldivenim yoktu, iğrendim.”
GANDİ
İngiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi’nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü vardır. Davetten çıkınca bir gazeteci sorar; “Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?” Gandi, hiç aldırmadan cevap verir; ‘Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.’
EFLATUN
Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi; “İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum.” diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş; “Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.”
MEŞHUR BİR FİLOZOFA
Meşhur bir filozofa; “Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?’ diye sorulduğunda ‘Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan.” demiş.
FİLOZOF
Bir filozofa sormuşlar; “Şansa inanır mısınız?” Filozof; “Evet, yoksa sevmediğim insanların başarılarını neyle açıklayabilirdim.”
WİNSTON CHURCHİLL
İngiliz devlet adamı Winston Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill’e kızgın kızgın şöyle seslenir; “Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.” Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır; “Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim.”