Dün Japon eğitimcilerin, bizim eğitim sistemimiz ile ilgili yorumları, takipçilerimiz tarafından oldukça ilgi gördü. Bugün yine Japonya’dan iki örnek ile devam edeceğiz.
Japonya’da çocuklara ilkokulda pek çok “insani” ders verirler ( biz gerek görmeyiz çünkü biz zaten her şeyi biliyoruz deriz.). Çünkü insan olmanın da öğretilmesi gerektiğinin bilincindeler.
Derslerden biri toplu iğne dersidir:
Sınıfta çocuklara toplu iğne dağıtırlar ve herkese işaret parmağını masaya koymasını ve o toplu iğneyi ucuna batır parmak ucuna batırmasını söylerler.
Çocuklar saf saf yapar. Bazıların canı yanar, bazıları ağlar, bazları bağırır.
Öğretmen döner ve der “ Canınız yandı değil mi?
Ben de çok üzüldüm, ama bilin ki herkesin canı var; her hayvanın, bitkinin canı var, bu yüzden kimsenin canını yakmayın”.
Diğer ders patates dersidir:
Öğrencilere ilk okulda sevmedikleri veya nefret ettikleri kişilerin listesini yapmalarını isterler.
Kimisi üç, kimisi beş, kimisi on kişi yazar.
Sonra çocuklara yarınki ders listesindeki sayı kadar patates getirin derler ve öğrenciler uyar.
Öğretmen bu patateslerle bir hafta boyunca gelip gideceksiniz der.
Tabi sırtında 10 patates taşıyan çocuklarda sırt ağrısı başlar, pek çok öğrenci sıkıntı yaşar.
Öğretmen bir hafta sonra der ki “Evet, yoruldunuz değil mi?
Kişinin kin ve nefreti taşıdığınız bu patatesler gibidir; derdi de zahmeti de sizindir.
O yüzden siz siz olun kimseye kin ve nefret beslemeyin ki yüreğiniz ferah olsun.”
Bunun gibi onlarca ders var ama ders almak isteyenler için.