Olağan bir işi yapmayı bıraktığınızda, yeni olan bir şeyi yapmakta zorlanırsınız.  Nedeni gayet basit: Alışkanlıklarımız!

Ah şu alışkanlıklarımız! Biliyor musunuz, ne yazık ki; hayat alışkanlıklarımızın toplamıdır. İyi alışkanlıklarımızın çokluğu hayatımızın rengini değiştirebilir. Aksi takdirde hayat zorlaşacak, kötü alışkanlıklarımızın kurbanı olmamız kaçınılmaz bir hal alacaktır. İşte tam burada bir tercih yapmalıyız. Hayatı kolaylaştırmak için daha sıkı çalışma mı; yoksa, kendimizi geçici olarak rahatlatmak için sıkı çalışmayıp hayatı daha da zorlaştırmak mı?

Başarılı insanların hayatları işte burada “başarılı” olarak tanımlanıyor. Bazen küçük bir hareket küçük bir davranış, az bir söz büyük kapıları açan anahtar gibi işlev görüyor. O halde yapılması gereken eşit yaratılmış olan güzel davranışları kazanmak istiyorsak aşağıdaki dört davranışı kazanmanın yoluna bakalım:

• Hayatı kucaklayın; doğru alışkanlıklara karşı direnmeyin.

Hayatta her şey her zaman yolunda gitmeyebilir. Bu gibi durumlarda yanlış gidenin ne olduğunu bulursanız, neden ve nasıl yanlış gittiği konusunda fikir edinir, bir tecrübe kazanırsınız. Ta ki, benzer durumlarla karşılaştığımızda bu tecrübeden faydalanmış oluruz. Burada yanlış gidenin yerine doğru olanı koymak konusunda eğer yeniliğe kapalıysanız zorlanma ihtimaliniz yüksektir.

• Kendinizi olumlu sorularla onaylayın, kendinizi küçültmeyin.

Olaylar karşısında kendinize doğru soruyu sormak yanlış yolda yürümenizi engelleyecektir. Yanlış sorular insanın kendisini güçsüz hissetmesine, moral bozukluğuna ve çıkmaz sokak sendromuna sokmasına neden olabilir. Pozitif sorular sorun. “Nasıl?” sorusunun cevabı genellikle çözüm sunar. Her çözüm kendinize biraz daha güvenmeye yol açar.

• Beyin fırtınası yapın, suçlama fırtınasına maruz kalmayın.

İnsanın en zayıf yönlerinden biri hata yaptığında hem kendi kendisini ve hem de ilişkili insanların suçlamalarına maruz kalmasıdır. Duygusal olarak bu durum yıkıcıdır. İnsan daima kendini iyi hissetmek ister. Bunun için başkalarıyla istişare yapın; danışın. Akıl alın. Bu konuda sakın gurur yapmayın. Suçlanmaktansa çözüm bulup kendimizi rahat hissetmek ve moralimizin yerinde olması daha iyidir.

• Bir şeyler yapın, ama her şeyi değil.

Her şeye el atmak, her işi yaparım modunda olmak tehlikelidir.  İnsan mucizeler gerçekleştiremez. Olağan üstü haller gösteremez. Her işi yapayım derseniz kaybedersiniz. Peki ne yapmalı? Kısa, küçük; ama sürekli adımlarla hareket edin. Göreceksiniz en zor hedeflere ulaşabileceksiniz.  Kayzen sistemini hatırlayın. Süreklilik ve başarılabilir adımlarla süreklilik… Ya da pareto tekniğini hatırlayın; En iyi yaptığınız % 20’lik işi bulun, hayatınızın % 80’i kurtulsun.

Özetle; unutmayın ki konsantrasyon ve motivasyonun temel kaynaklarından biri, gözünüzün kestiği işi yapmaktır; bir işi bitirebileceğinize dair umudunuzdur; işi sağlam yapmaktır; yaptığınız işi kontrol etmektir.

Üstünlük ve başarının sırrı tam olarak buradadır.

Bir de hızlı olun; ama acele etmeyin.

(Alıntıdır)