Şöyle bir geçmişe dönüp baktığınızda ilişkilerinizdeki hatalarınızı, sonrasında daha tarafsız olarak görebiliyor musunuz? Aslında şöyle davranmasaydım böyle olurdu gibi pişmanlıklar yaşıyor musunuz? Evet, zaman makinesi henüz keşfedilmediği için geçmişe dönüp bunları değiştirme imkanımız maalesef yok ama gelecekteki yeni ilişkilerimizde artık ne yapıp ne yapmayacağımızı biliyoruz.
Peki ilişkilerimizde neleri eksik yapıyoruz?
Öncelikle empati kuramıyoruz.
Hayata kendi cinsiyetimizden, kendi çerçevemizden baktığımız için geniş düşünemiyoruz. Tabi ki kendi cinsiyetimizden bakacağız nasıl bir şey bu diyebilirsiniz ama söylemek istediğim aslında bir kadın ve bir erkeğin anatomik açıdan bakıldığında farklı şekilde düşünme sistemleri vardır. Hatta bilimsel araştırmalar kadınların daha çok sağ beynini, erkeklerin sol beynini kullandıklarını kanıtlamışlardır. Durum böyle olunca kadınların duygusal değerleri, mantıksal bakışları erkeklerden farklı olabilir.
Burada ben bir kadın olsaydım ya da ben bir erkek olsaydım nasıl bakardım olaya diyebilmeyi başarmak lazım. Bu tabi ki kolay değil ama ilişkilerde başarı için bu konuda kendimizi biraz geliştirmemiz gerektiği kanaatindeyim.
Eğer hayata karşı cinsin penceresinden bakabiliyorsak o zaman iletişimimizde yaşanacak sorunlarımız çok aza iner.
İkinci önemli konu, ön yargılı düşünmek ya da egomuzun sesiyle içsel çatışmamızla senaryolar yazmak.
Değer verdiğimiz kişiden gelen bir mesajı, bir sözü, bir davranışı bu egosal bakış veya ön yargı ile değerlendirdiğimizde çok farklı anlamlar katabiliyoruz. Bu durumda da karşımızdakinin aslında ne demek istediğini anlamak yerine kendi senaryomuzu yazıp oynuyoruz. Ön yargı ve senaryo yazmayı bırakarak işi karmaşık hale getirmesek daha basit olarak algılasak ve anlasak daha kolay olmaz mı?
Tabiki ilişkilerdeki sorunlara eklenecek bir çok şey var, bu konu üzerinde kitaplar bile yazılıyor ama burada kısaca bana göre en önemli gördüğüm etkenlerden bahsetmek istedim. Çünkü maddesel konuların dışında ortaya çıkacak ilişki sorunlarının temeli aslında empati yaparak düşünememe ve önyargılı davranma.
Kendimizi ne kadar iyi anlattığımız kadar, karşımızdakini ne kadar iyi anladığımızda önemli.
Bir önemli konuda sevgimizi esirgemek.
Her insan sevgiyle doğmuştur hayata ve sevgiyle beslenir büyür. Nasıl ki çocukken annemizin, babamızın, büyük anne, büyük babalarımızın sevgisi bizler için çok şey ifade ediyorsa ve o sevgileri aldıkça mutlu oluyorsak, sevildiğimizi bilmek bizi huzurlu yapıyorsa, ikili ilişkilerimizde de sevgiyi esirgememek çok önemli. Sevginizi her şekilde karşı tarafa gösterin ama bir karşılık beklemeden.
Sevgi paylaştıkça büyür ve anlam kazanır.
Şimdi elinize bir kağıt kalem alın ve yaşadığınız biten ilişkilerinizi yazın. Ne kadar sürdüğünü, neden bittiğini, yaptığınız ön yargıları, sevginizi ne kadar gösterdiğinizi… Her şeyi yazın ve lütfen dışarıdan bir gözle yaptığınız hatalar varsa bunları yazın, bunların nasıl sonuçlar doğurduğunu düşünün ve yüzleşin. Kendinize bir daha bunları yapmayacağınıza dair bir söz verin.
İlişkilerimizi irdeleyeceğimiz başka makalelerde görüşmek üzere, sevginizi paylaşın, yaşayın, empati yapın ve ön yargıyı bırakın…
Pınar DERYA
Profesyonel Yaşam Koçu