Ebeveyn olmak belki de bu dünyadaki en zor ve çetrefil vasıf değil mi?
Vasıf diyoruz, çünkü…
Ebeveyn olmak ciddi ve geri dönüşü olmayan bir sorumluluğun yanı sıra, hayatın kapsadığı her hadisede doğruyu
yakalama çabasının döngüsü. Evlada karşı olan sorumluluğun verdiği yetkiye dayanarak bu döngüde koşturup durmak zaman içinde artık kendinizi o sorumluluğa aitmiş gibi hissetmeniz, devredememeniz veya yetkinizden feragat edemememniz, hayatın içindeki diğer konumlarınız ne olursa olsun, vasfınız halini aldırıyor. Ona dönüşüyorsunuz. Ebeveynlik, o niteliklerle yeniden doğma çabası değil midir?
Hayatta neyi mükemmel yapabiliyoruz? Mükemmellik, başarı veya doğruyu sürekli yaşamada varılan nokta değil, uğruna çaba harcanan bir amaç olunca kendinize yüklenmemiş oluyorsunuz..
Her ebeveynin az veya çok bu çaba döngüsünde yaptığı hata veya hatalı yaklaşımlar oluyor elbette. Bakış açımızın “Her insan hatalarıyla büyür ve olgunlaşır” olmasının rahatlığıyla gelin bu hataları biraz irdeleyelim..
Risk Almalarına İzin Vermiyoruz
Hayat her köşe başında bizi bekleyen tehlikelerle dolu. Biz de anne baba olarak başına gelen veya gelebilecek hadiselerden çocuğumuzu koruma iç güdümüzle meydana atılarak, acı, keder, stres yaşayabileceği veya bir miktar zarar görebileceği konuları hayatından elimine ediyoruz.
Aslında hayat iyi veya kötüsüyle bir bütün olarak yaşanması gereken ve her hadisenin ardından gelen farkındalık veya gelişimle insanın olgunluğa eriştiği bir döngü. Bırakın koşsunlar, düşsünler, yaralansın, ağlasınlar. Hayatın normallerini tatsınlar. Böylece gelecekte karşılaştıkları şeylere karşı fobi oluşturma ihtimalleri kalmasın. Bu normalleri gelişim döneminde kendi seviyelerinde yaşamayan çocuklar maalesef yetişkinliklerinde kibirli ve özgüvensiz oluyorlar..
Bu Kadar Kolay Övmemeli..
Çocuğunu sosyal ortamlarda övmeyen ebeveyn herhalde yoktur. Çünkü her çocuk anne-babası için biriciktir.
Fakat zaman içinde toplumda kendini gözlemleyen çocuk sadece anne babasına göre öyle olduğunu, gerçekte veya arkadaşlarının nazarında o kadar iyi bir konumda olmadığını fark ediyor. Dolayısıyla anne babanın tarafsız olduğu düşüncesi yerle bir oluyor. Bu birinci sıkıntı.
İkinci ve asıl olan ise bazı çocuklarda, bu sürecin sonunda yapılan gözlemlemeler, anne babanın övmek için ilham alacak bir şey mutlaka bulması ve çocuğunun başarısızlıklarını örtmesiyle gelişen zaman neticesinde biçimlenen karakterde, zorluklardan kaçmak, başarısızlıkları örtmek adına yalan ve hileye başvurmak, gerçeklerle yüzleşmeye hazır olmamak gibi sorunları açığa çıkarıyor.
Geçmiş Deneyimlerinizi Onlarla Paylaşın
Çocuğunuzun içinde bulunduğu yaşta yaptığı tercihler veya görüşleri illa ki sizin de o döneminizde yaşadığınız bir çok deneyimle örtüşmektedir. Burada onu iyi veya kötü anlamda yaptırım veya baskı altında bırakacak yaklaşımlardan kaçınarak, öğrenmesine yardımcı olmak için sadece konuyla ilgili deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Bırakın, anlatın ve kenara çekilin. Tabii burada çocuğunuzun yaptığı hatalarla yüzleşebilecek yeterlilikte olması gerekmekte.
Baskı ve yaptırımla büyüyen bir çocuğun, kendi değerliliğini hissetmeyi tam anlamıyla yaşayamadığı gibi, özgüveni düşük, bağımlı, sorgulayıp çözümlemeyi başaramayan bir birey olması muhtemeldir.
Anne baba olmak dünyadaki en ağır sorumluluğu sırtlanmaktır.
Değil mi?
En iyiyi değil, en uygunu oldurabilmek için sorgulayıp silkelenmektir.
Tüm silkelenen , gerekirse yeniden başlayabilen ebeveynlere ne mutlu..
Sevgiyle..