Jim Thorpe…

İsveç Olimpiyat Oyunları’nda yarış günü sabahı ayakkabıları çalınıyor.

Sene 1912…

Başka çaresi kalmayınca olimpiyat köyündeki tüm çöpleri karıştırıyor ve ayağına numarasını uydurabildiği iki farklı ayakkabı teki bulup oyunlara katılıyor.

Pentatlon ve dekatlon gibi son derece zorlu ve toplam 15 farklı yarıştan ibaret olan 2 olimpiyat altın madalyası kazanıyor o gün. ABD tarihindeki ilk olimpiyat altınları bunlar.

Bu hikayenin ilham veren kısmı burada bitmiyor. İsveç Kralı 5. Gustav’ın dünyanın gelmiş geçmiş en iyi atleti olarak adlandırdığı ABD’li Thorpe kazandığı bu madalyaları, sadece 1 yıl sonra Olimpiyat Komitesi’nin kararıyla iade etmek zorunda kalıyor. Sebep, oyunlardan evvel $60 karşılığında yarı profesyonel beyzbol oynamış olması.

Öldüğü yıl olan 1953’e kadar mücadelesini sürdürüyor; sonrasında da ailesine vasiyet ediyor bu mücadeleyi. Ve ölümünden 30 yıl sonra 2 altın madalyası kendisine iade ediliyor. Bir insanın mücadelesi ve bir “anlam” uğruna hakkını arama yolculuğu bırakın nefes alıp verirken, öldükten sonra dahi vücut bulup kaldığı yerden devam edebiliyor değerlerine sahip çıkmaya. Amerikan futbolu & beyzbol efsanesi, “olimpiyat şampiyonu” ünvanını da öksüz bırakmıyor!

Bedenler ölüyor; lakin fikirler ve değerler yaşamaya devam ediyor.